Ankara işçi alacakları avukatı, iş sözleşmesinin feshinden sonra işçilerin alacaklarının tam ve doğru bir şekilde elde edilebilmesi için hukuki destek sunan kişidir. Ankara işçi avukatları olarak gerek işe iade davalarında gerek ise işçilik alacaklarında müvekkillerimize hukuki destek sunmaktayız.

İş Hukuku’nda en telem ilke “işçi yararına yorum” ilkesidir. İlkeyi kısaca açıklamak gerekirse işçi yararına yorum ilkesi nispi emredici kuralların işçi lehine yorumlanmasıdır. Örnek vermek gerekirse işçinin deneme süresi olarak kanun maksimum 2 ay öngörülebileceğini hüküm altına almıştır. Deneme süresinin 2 aydan daha kısa süre belirlenmesi işçinin yararına olacağından kanun buna izin verirken 2 aydan daha fazla belirlenmesine imkân tanımamıştır. Keza iş sözleşmelerinde sözleşmenin “iptali” de mümkün değildir. Sözleşmenin iptal edilebilir olması demek işçinin çalıştığı sürelerde elde ettiği kazanımları kaybetmesi demektedir. İşçinin çalıştığı dönemdeki kazanımlarının korunması gerektiğini düşünen kanun koyucu iş sözleşmesinin sadece fesih edilebileceğini hüküm altına almıştır.

İş sözleşmeleri sonlandırılması fesih olmaksızın ve fesih ile sona ermesi şeklinde iki ana başlık altında toplanabilmektedir. Ana başlığın altındaki diğer başlıkları ise şu şekildedir:

  1. İş Sözleşmesinin Fesih Olmaksızın Sona Ermesi
    1. Tarafların anlaşması
    2. Sözleşme Süresinin Dolması
    3. Taraflardan Birinin Ölümü
  2. İş Sözleşmesinin Fesih ile Sona Ermesi
    1. Haklı Nedenle Fesih
    2. Normal Fesih
      1. Bildirimli Fesih
      2. Geçerli Fesih

İş sözleşmesinin fesih ile sona ermesi başlığı genellikle işçi ile işveren arasında ihtilafların çıktığı başlıktır. Ankara işçi avukatları olarak gerek iş sözleşmesinin fesih olmaksızın sona ermesi gerek ise de iş sözleşmesinin fesih ile sona ermesi halinde işçinin işçilik alacaklarının korunması için hukuki destek sunmaktayız.

İşçinin İşten Çıkarılmasının Hukuki Sonuçları Nelerdir?

İşçinin işten çıkarılması halinde hukuki sonuçları şu ana başlıklar halinde özetlenebilmektedir:

  • Kıdem Tazminatı
  • Ölüm Tazminatı
  • Çalışma Belgesi
  • İhbar Tazminatı
  • İbraname
  • Rekabet yasağı

Bildirimli Fesih Nedir?

Bildirimli fesih, uzun süreli borç ilişkilerinde karşılıklı güven neticesinde ilişkinin devam edeceği yönünde tarafların beklentilerini korumak yani kısaca şok fesihlerin önüne geçebilmek için kanun koyucu tarafından düzenlenen bir fesih türüdür. İşveren ya da işçi iş sözleşmesini bildirimli bir şekilde feshetmek istiyorsa ihbar sürelerine uyarak iş sözleşmesini feshedebilmektedir. İhbar sürelerinde çalışmayan işçi işverene, işçiyi çalıştırmayan işveren ise işçiye ihbar tazminatı ödemek zorundadır.

Bildirimli Fesihte İhbar Süreleri Ne Kadar?

Bildirimli fesihte ihbar süreleri işçinin çalışmış olduğu süreye göre belirlenmektedir. Yine kanun koyucu işçinin korunması gerektiğini düşündüğünden ihbar sürelerinin daha belirtilen sürelerden daha az bir süre olarak belirlenemeyeceğini ancak sürenin artırılması halinde ise ihbar sürelerinin 3 katına kadar artırılabileceğini hüküm altına almıştır. İş Hukuku’nda ihbar süreleri şu şekilde düzenlenmiştir:

İşçinin kıdemi;

  • 6 aydan az çalışmış ise en az 2 hafta
  • 6 ay ile 1,5 yıl arasında ise 4 hafta
  • 1,5 yıl ile 3 yıl arasında ise 6 hafta
  • 3 yıldan fazla ise 8 haftalık bildirim süresi vardır.

Bildirim süresi yukarda belirtildiği gibi 3 katına kadar arttırılabilmektedir.

Bildirim Süresinde Yeni İş Arama İzni Nedir?

Bildirim süresinde yeni iş arama işçinin yeni bir iş bulabilmesi için kanun koyucu tarafından düzenlene bir haktır. İşveren bildirim süreleri içerisinde yeni iş arama izni vermek zorundadır. İşveren, işçiye yeni bir iş bulması için bildirim süreleri içerisinde, ücret kesintisi yapmadan ve günde en az 2 saat yeni iş arama izni vermesi gerekmektedir. İşverenin bu zorunluluğa aykırı davranması halinde ek ücret ödemek zorunda kalabilmektedir.

Yeni iş arama izni işçinin talebi olması halinde işçi işten ayrılacağı son günlere denk gelmesi şartı ile toplu halde kullanabilmektedir.

İşverenin belirtilen bildirim sürelerine uymadan işçinin ayrılmasına neden olmuşsa işveren ihbar tazminatı ödemek zorunda kalmaktadır.

Usulsüz Fesihte İşveren Hangi Tazminatları Ödemek Zorunda Kalır?

Usulsüz fesihte işverenin ödemek zorunda olduğu tazminatlar bildirimli fesihte bildirim sürelerine uyulmadığı takdirde gündeme gelmektedir. Buna göre bildirimli sürelerine uyulmadığı takdirde:

  • İşveren bildirim sürelerinde işçinin çalışmasına engel olmuşsa bildirim süresinin tamamı için ücret ödeyecektir.
  • İşveren bildirimli fesih yaparken kötü niyetli olmamalıdır. İşverenin kötü niyetli olması halinde işveren bildirim süresi için ödediği ücretin 3 katına kadar kötü niyet tazminatı ödemektedir.

Kötü niyet tazminatı ile ihbar tazminatı işçiye birlikte ödenebilmektedir. İş güvencesi kapsamında olan işçilere ise kötü niyet tazminatı ödenememektedir. Ayrıca önemle belirtmek gerekir ki işçi kıdem tazminatına hak kazanmaktadır.

Ankara işçi avukatları olarak bildirimli fesihte hak kayıplarının yaşanmaması için hukuki bilgi ve tecrübelerimizi müvekkillerimizle paylaşmaktayız.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

Yorum Yaz


En fazla 500 karakter. 500 karakter kaldı.